Ben dün doğdum, dün benim doğum günümdü. Yirmi üç yıl önce tam da dün.
Hatırladığım doğum günlerim ise sanırım tam da on altılı yaşlarıma rastlıyor. Şimdi size müthiş doğum günü sonrası tespitlerimi sıralayacağım.
1-Teknoloji ve iletişim araçları ne kadar çok gelişirse, biz o kadar daha iletişimsiz kalıyoruz. Örneğin üşenmeyip sayfalarca mektup yazdığım arkadaşlarım vardı benim. Onlar da üşenmeyip sayfalarca mektup yazıyorlardı bana. Bugün whatsapp'tan nasılsın yazamıyoruz birbirimize. Kızıyorum biraz, hem kendime hem de onlara. Ama yine de seviyoruz n'aparsın...
2- Eskiden insanlar daha çok doğum günlerini hatırlıyorlardı. Neden bilmiyorum sanki yıllar geçtikçe daha az hatırlanır oldu, mesela dün doğum günümü hatırlayanlar sanırım on kişiyi geçmiyordu, en içten teşekkürler benden onlara gelsin, zoru başardılar :)
3- Sanırım artık insanlar Facebook kullanmıyorlar :) Eskiden Facebook'un kenarında yazardı, oradan gören bir tebriği kaleye gönderir ve golü atardı. Ama kullanmıyorlar, yok yok kesin insanlar artık daha az kullanıyorlar ondan, ondan ondan, unutulduğum için değil.
Sonuç olarak yaşım yirmi üç.
Henüz erken. Bazen ben de popülaritenin esiri oluyorum ne yazık ki, bknz içimde bu şarkı çalıyor :
Aaa bir de ne yaptım biliyor musunuz? Gittim annem ve babam için pasta aldım. Frambuaz çikolatalı. Üzerine de "İyi ki doğurmuşsunuz" yazdırdım.
Benden iyisi yok.
Yaşasın içtenlik. Yirmi üç yaşımda içtenliğin en önemli şeylerden biri olduğunu anladım.
İçten kalabilmemiz dileğiyle.
Günün özlü sözü: Zorlanıyorsan zorlama.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder